KAYNAKLAR
Dağları Aştık, Engelleri de Aşarız!
Engelli çocuklar toplumun dışlanmış ve ötekileştirilmiş gruplarından biridir. Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme’nin özellikle 7. maddesi taraf devletlerin engelli çocuklara ve ailelerine erken ve kapsamlı bilgi, hizmetler ve destek sağlamasını öngörmekte, engelli çocuklarla ilgili tüm eylemlerde çocuğun en yüksek çıkarının gözetilmesine öncelik vermekte ve kendilerini etkileyen her konuda diğer çocuklarla eşit koşullar altında görüşlerini serbestçe ifade etme hakkına sahip olmalarına vurgu yapmaktadır. Türkiye’de engelli bireyler, özellikle de engelli çocuklar ile ilgili düzenli istatistiki veriler bulunmamaktadır. Bu alandaki iki önemli veri kaynağından biri 2002 yılında Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı tarafından yapılan “Türkiye Özürlüler Araştırması”dır. Ülke genelinde yaşayan engelli bireylere ilişkin en yeni sayısal veriler ise 2011 yılında TUIK tarafından yapılan araştırmada elde edilmiştir, buna göre Türkiye’de en az bir engele sahip olan nüfusun oranının %6,9 olduğu görülmüştür. Aynı araştırmada engelli nüfusu yüksek olan illerin Karadeniz bölgesinde yoğunlaştığı görülmektedir. Buna göre engellilik oranının %10’un üzerinde olduğu iller arasında Bartın, Sinop, Çorum, Tokat, Giresun bulunmaktadır. Aynı araştırmada Türkiye’de 1.130.000 engelli çocuğun olduğu görülmektedir. Türkiye’de engelliler toplumla bütünleşme yönünde yoğun sorunlar yaşamaktadırlar. Yaşamın pek çok alanına yayılan sorunlar, engelli bireylerin, toplumla işlevsel bir bütünlük içinde yaşamalarını güçleştirmektedir. Toplumun engelli bireyleri anlamaması, yaşadıkları hayat içinde onları fark etmemesi ve çevresel nedenlerle engelli bireylerin toplumdan kopuk yaşamaya maruz bırakılması toplumda ayrışmalara sebep olmuştur. Eğitim olanaklarından yeterince yararlanamama, fiziksel ayırımcılığa maruz kalma, toplum içindeki düşük roller, işsizlik, yoksulluk ve daha birçok konu engelliler tarafından yaşanan temel sorunlardır. Engelli bireylere yönelik ön yargılar beraberinde birçok olumsuzluğu getirmektedir. Engelli bireyler eğitim ve istihdam sorunları, ön yargılar neticesinde yanlış tutumlar, bağımsız hareket edememe ve ulaşılabilirlikte engeller gibi nedenlerle çoğunlukla geçimlerini temin edememektedirler.