KAYNAKLAR
Türkiye’de Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismarı
Avrupa Konseyi’nin 2007 yılında onayladığı Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismara karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi (Lanzorete Sözleşmesi) 2011 yılında ülkemiz tarafından onaylanmış ve 2012 yılında Sözleşme yürürlüğe girmiştir.
Sözleşmeyle bağlantılı olarak Avrupa Konseyi 2010 yılında çocuğa karşı cinsel şiddeti sonlandırmak için bir kampanya başlatmıştır. Avrupa Konseyi, kampanya için, Avrupa’da çocuğa karşı cinsel sömürü ve istismarın yaygınlığını, risk alanlarını, hangi girişimlerin etkili olduğunu anlamak için, eldeki istatistik, bilgi ve gözlemlerin bir araya toplandığı ve analiz edildiği bir değerlendirme yapmış, kampanyasını ve savunuculuk stratejisini bunun üzerine şekillendirmiştir. Bu değerlendirme Avrupa’da her BEŞ çocuktan BİRİNİN cinsel şiddetin herhangi bir biçiminin mağduru olduğunu ortaya koymuştur.1 Bundan dolayı Avrupa Konseyi kampanyasının adı BEŞTE BİR olmuştur.
Lanzarote Sözleşmesi, sözleşmeyi onaylayan her ülkenin, cinsel şiddetin önlenmesi için çocuklara ve ailelerine bilgi sağlayarak, onları güçlendirecek unsurları içeren bir kampanya yürütmesini öngörür. Sözleşmeyi onaylayan her ülkeye, ayrıca parlamento ve yerel yönetimlerini bilgilendirmeye ve sözleşmede belirtildiği gibi politika ve hizmet çözümleri geliştirmeye çağırır.
Lanzarote Sözleşmesi ve bağlantılı olduğu iki Avrupa Konseyi Sözleşmesi, çocuğa karşı cinsel şiddetin (ÇKCŞ) önlenmesi, çocukların güçlendirilmesi ve korunması ve faillerin cezalandırılması için gerekli bütün önlemleri içermektedir.
Bir sivil toplum kuruluşu olan Uluslararası Çocuk Merkezi (UÇM) 2011 yılından bu yana Avrupa Konseyi ile yakın işbirliği içinde BEŞTE BİR kampanyasını Türkiye’de uygulamak için çalışmalar yapmaktadır. Avrupa Konseyinin, Eylül 2012’de Strasburg’da hükümetler ve STK’lar ile yaptığı toplantıda UÇM’nin bu kampanyayı Türkiye’de başlatması kabul edilmiştir.
Uluslararası Çocuk Merkezi’de Lanzarote Sözleşmesinin daha etkin uygulanabilmesi için, Türkiye’de konu ile ilgili tüm bilimsel yayınları tarayarak, bir sistematik değerlendirme yaparak çalışmalarına başlamıştır. Bu yayın bu sürecin bir ürünüdür.
Bilimsel araştırmalar, çocuklara karşı cinsel şiddetin (ÇKCŞ) nedenlerine ve önlenmesine yönelik başarılıgirişimlere ışık tutar. Bu çalışmada, Türkiye’de ÇKCŞ konusunda 2002’den 2013’e kadar olan dönemde yapılmış ve yayınlanmış görgül (ampirik, bilimsel araştırmaya dayanan) araştırmalar değerlendirilmiştir.
1 Kevin Lalor, & Rosaleen McElvaney. (2010). Overview of the nature and extent of child sexual abuse in Europe” in Protecting children from sexual violence – A comprehensive approach. Strasbourg: Council of Europe Publishing.2 Sanal Ortamda İşlenen Suçlara İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve İnsan Ticaretine Karşı Eyleme İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi Seçme ölçütlerini karşılayan toplam 49 araştırma, konu ve araştırma niteliği açısından değerlendirmeye alınmıştır. Elde edilen bulgulara göre Türkiye’de ÇKCŞ alanında yayınlanmış araştırmalar öncelikleçocukların cinsel istismarına odaklanmaktadır; çocuk pornografisi ve ticareti ile ilgili araştırmaya rastlanmamıştır. Yayınlanmış görgül araştırmalar, henüz sınırlı kalsa da, sayıca ve araştırma konularınınçeşitliliği açısından bir artış görülmektedir. Nitelik analizi, araştırma niteliğinin arttırılması ve etikstandartlara uyulması açısından önlemler alınması gerektiğini ortaya koymuştur. Araştırma konuları ve yöntem açısından ÇKCŞ alanında ileride yapılacak araştırmalar için yeni bir gündem belirlenmiş veözetlenmiştir.